3

Hayaldi GERÇEK Oldu !

Yaş 32, takriben 20 yaşımdan beri diyetteyim...baya "kronik diyet" hastalığım var :)
Hiçbirzaman şişko olmadım ama zayıfta olmadım, olamadım ! Balık etli türk motifli bir kadınım...
Arada zayıflığa giriş dersine başlıyorum hep sınıfta kalıyorum hooop gel çipuram gel dardanel tonum!

Birden fazla sebep var buna;
1-evet yemek yemeyi çok ama çok seviyorum
2-triodit hastasıyım metabolizmam karşısında kaplumbağa olimpiyat şampiyonu
2-tatlısız yaşayamıyorum, gecenin bir körü irmik helvası yapmışlığım var !
3-spordan nefret ederim, sedanterim
4-sabırsız insanım çabuk sıkılırım ya hemen ya hiçciyim diyeti hemen bırakırım
5-anne baba antepli,doğma büyüme izmirliyim ege antep mutfağında ben nasıl zayıflayayım
6-son 8 yılım masa başı işte geçti, üzerinde zaman geçirdiğim uzuvum aldı başını gitti
7-annemin 48 kiloluk geninden bana geçen yok
8-felsefem yemek yiyen insan güzel insan

dı,dı,dı...
artık hepsi geride kaldı:)

bu yolda denemediğim kaldı mı ?
1-zayıflama ilacı ! evet yaptım verdim fazlasını aldım
2-spor ! istikrarlı 2 ay yaptım sabah 6larda kalktım zayıflamak yerine kas yaptım
3-internet diyetlerinin deneği oldum,hep başarısız oldum
4-ünlü,ünsüz diyetisyenlere gittim ayda 3 kilo verme ile gerildim vazgeçtim

Son 2 ayda bu kadar yıldır yapamadığımı nasıl yaptım?
İlk postta da bahsetmiştim ŞEYDA COŞKUN listelerine ilave MİCRO PLUS aleti ile yaptım:)


Şeyda Coşkun'a kim ne derse desin, faydalı herşeyi yiyerek kısa sürede istediğimi bana verdi !
Zor mu , evet çok zor ama yapılamaz değil...Sağlıksız hiç değil ! Çünkü yemediğim sebze et meyve kalmıyor.Bu diyette en fazla motivasyonu tartının hergün eksilmesi veriyor. Tartıyı bu kadar sevdiğim bir dönem olmamıştı.Üstelik ben listelere %100 uymuyorum, yağsız denilsede yağ koyuyorum arada masum kaçamaklar yapıyorum.Bugünün sabah ve akşam öğünümde olanlar, bknz hiçte fena değiller :)

Bu süreçte bence en etkili yaptığım şey GÜNLÜK TUTMAK bknz resmi :) Hergün yüzleşmek bir kere otokontrole destek:) Yalan yok, kandırmak yok! benim Pinokyo bu mesajı veriyor bana :) Her sabah sonucu yazdığım sayfada duyduğum sevinci en son, ilkokulda ödevlerimi kontrol eden örtmenimin aferim yazıp yıldız koymasında yaşamıştım...Hala var mı bu ya :)

Efendim peki nereden bulurum bu listeleri? Çok basit webte kendini bu işe adamış kızlar dolu! Tüm listeleri toparlamışlar, sürekli takipteler,bilgi güncelliyorlar ve size sonsuz destek veriyorlar.Benim takip ettiğim kişi http://www.hayatimdiyet.com/. Bir göz atmanız da fayda var.İnanın ben 8 haftada yaptıysam siz hayli hayli yaparsınız ! En son bu KGyu ne zaman gördüm hatırlayamıyorum bile :)

Mikro plus konusunu ise ilk post "yaz is coming" te detaylı anlatmıştım. İlk paketin sonucunu söylüyorum, hazır olun ; 10 SEANSTA BACAKLARDA 6CM,BASENDE 9CM,POPODA 7 CM incelme ! İnanılmaz değil mi:)

Sizin için 8 haftalık sürecimi aşağıdaki gibi özetledim . Tabi önemli olan sonrası en zoru KORUMAK !
Benim kaldı 1.9 kilom , daha da durmam artık giderim 57'ye :)




Eeee 58.9 da olsa 58, 58dir benim için ! :)
Bu sonuç, anneyle kahve ve çikolatalı çilekle şereflendirilir mi ,edilir...
İçimizde açan çiçeklere destek eve ortancalar ile gelinir mi , gelinir...
Boogün de bitirilir :)

0

BOOGÜN "ASLINDA DÜN"




Haftasonu sabaha karşı boğazda bir kuruma , yutkunmada güçlük , eklemlerde "bizi hareket ettirrrrmeee" isyanı ile uyandım...Bu havada evet başardım ! Hasta oldum ...Söylentilere göre salgın varmış , aman dikkat ! Ben ,Boogün itibariyle iyileştim ( gibi...)

Günlük havadislerimize kaldığımız yerden devam ; Boogün'ün konusu dün...

Dün sabah 3 günlük karantina sürecime bir dur dedim ve attım kendimi sokaklara. Hastalığın surata yaptığı makyajı gören aynamın  "bana bu eziyeti yapma" haykırışından sonra , ilk istikamet kuaför ! :)


Kuaförümüzden ne kadar çok şey bekliyoruz aslında dimi ?
Ben bir kere iyi sonuç bekliyorum bu olmazsa olmaz , samimiyet bekliyorum ki saatlerce kaldığım yerde keyifli zaman geçireyim , saygı bekliyorum çünkü maalesef bu sektörde samimiyetiniz suistimal edilmeye çok müsait , iyi hizmet bekliyorum  ki her kadın kendini özel hissetmek ister tam da güzelleşirken olursa bu tadından yenmez , çok sıra beklemeyeyim istiyorum , salonda underground club müzikler çalmasın ,fön sesi ona eşlik etmesin ,kafam şişmesin istiyorum, kullanılan ürünler iyi marka olsun kafaya kimyasalı alıp hücre ölümü gerçekleşmesin istiyorum :) Kadınım işte istiyorum da istiyorum ! Benim kuaförüm bu isteklerimi %100 karşılamakla kalmıyor fazlasını veriyor ! Bahsi geçen mekan Hakan Köse. Orada benim bir Cemil'im var ki kendisi kuaförlükte zaten aşmış bitirmiş, dış güzelliği bırakıp iç güzelliğiniz için uğraşıyor. Verdiği öneriler ,sohbeti ,enerjisi ,güler yüzü sakinliği ayrı bir keyif benim için. Sonra Atalay'ım var ki herşeyimle o ilgilenir bu genç yaşta bu sindirmişlik bravo dedirtiyor. Aslında tüm ekip ayrı ayrı şahane. Yaşı 17 olan çırağın da , 40 olan ustanın da tavrı duruşu konuşması aynı...Her kadın Hakan Köse'ye bir kere olsa da gitmeli dediğim bu keyfi tatmalı:)
Kötü alışkanlığımdan dolayı ( sigara ) içinde kaplumbağlar dolaşan güzel bahçelerinde boyamızı yaparken ,diyetteyim diye  bana meyve tabağı hazırlamaları sadece bir kaç ufak detay :) Ha bir de magazin sever bünyeniz varsa burası flaş flaş az sonra magazin programı:) Dört bir tarafınız ünlü. Misal dün gördüklerim Çağla Şıkel; tarifi yok kendisi uzaylı bence kusursuz , Farah Zeynep Abdullah; su gibi, bir avuç suratı var minnak bir güzel, Ayşe Hatun Önal ; kadın hep cool hep robotik ama güzel, Şebnem Dönmez; yaşlanmıyor yaş alıyor aldıkça da maşallah valla kıskandırır :)
Dünkü keyfimden azcık ;


Kuaför görevi tamamlandıysa, sıra bir kadının 2. önemli ilacı alışverişeeee ( genelleme yaparak kurtarmaya çalışıyorum). Malum, hastalık sebebiyle sahalardan 3-4 gün uzak kaldık , mazallah merak ederler kaygılanırlar avmler :) İlk durak Sevil , şu yukarıda bulunan şahane ojeden yedeklemek için ama o da ne artık üretilmiyormuşşşşşş :( "Ne saçma , ne lüzumsuz, olur mu hiç öyle şey" diye söylene söylene at kendini Remzi kitapevine...Gelsin yeni hikayeler...Özellikle son aldığım buy-ology tamamen tedavi amaçlı:) Bakalım bende etki edecek mi?




Oradan benim gönlümün birtanesine:) Tüm çiçekleri koklasamda benim gönlümün tek ve gerçek çiçeği var o da her daim ihtiyaçlarıma ilaç olan ZARA. Biliyorsunuz bu alışveriş işi hep ihtiyaçtan:)
Çalışırken hergün farklı giyinmek zorunda olduğumuz için bknz İŞ KIYAFETİ ihtiyacı..
Haftasonu gündüz programları için bknz CASUAL KIYAFET ihtiyacı..
Özel gün geceler için bknz ŞIK KIYAFET ihtiyacı..
E olur ya spor yaparız falan aman eksik kalmasın bknz SPOR KIYAFET ihtiyacı liste uzar gider...

Konu tekstil olunca tek parçaya büyük bedeller vermeyi sevmiyorum çünkü aynı şeyi giymekten çok hızlı sıkılıyorum. Tabiki tasarımın hakkı tasarımcıya, arada hiç düşünmeden veriyorum ama netice kumaş iplikten ibaret olunca savurgan bünyemde bir tutumluluktur gidiyor.
Bu kadar çok giyinmeyi seven, sürekli yeni bir şey giymek isteyen ben için hem bütçeyi çok yormaması hem de zevkime hitap etmesiyle hep yanımda olan bu kadim dostumun yeri bende hep ayrı olacak:)
Özellikle telefonumdaki ZARA application ile new this week başlığına tıklamakla yaşadığım heyecan sevinç tarif edilemez :) Her hafta Salı ve Cuma günleri koleksiyon yenileniyor , duyurulur !!! 
Bu sezonun benim için en cazibeli tarafı tek parça ile hayat kurtaran tulumlar , kalın bacaklı bünyeme iyi gelen midi etekler ve kusur örten geniş elbiseler. Mutlaka göz atınız...


Saç ,el ayak bakımı ok ,alışverişte bittiyse ,sağlığımız da yerindeyse ,şöyle bol köpüklü sade bir türk kahvesi ile gün biter...

3

BOOGÜN " HER TELDEN " GÜN

Bu aralar uyku ile aramızda ciddi mesafe var...Eskiden ben çağırırdım o gelirdi ya da o ne dese ben hemen yapardım..Şimdilerde ikimizde birbirimizi görmek istemiyoruz ..

Bu sabah yine 4 saatlik uyku ile güne başladım..
Anneciği, uzun süredir olan bel rahatsızlığına ilave ses kısılması ve kronik öksürüğü için 60bin bakımına aldım :) O kaçmak için uğraşsada kolundan tutup benim için İstanbul'un en iyi doktorlarının bulunduğu Amerikan Hastanesi'nin önüne fırlattım.
Hastane önemli mevzu doktor daha da önemli mevzu. Evet Amerikan Hastanesi ,en pahalısı kabul ama en iyileri de burada işte ! Dün Acıbadem hastanesinde ses kısıklığı için gittiğimiz doktor 5 dakikalık korkunç can acıtan muayenesinin sonrasında anneme hiçbir ilaç vermezken hemeeeen ameliyat dedi, bugün aynı branştaki doktorumuz hissettirmeden yaptığı detaylı muayenesi ile içimize su serpip sadece sigarayı bırak dedi ! Bunu ben de dedim ama hipokrat yeminimiz yok diye dinletemedim :)

Doktorlardan alınan güzel haberlerin üzerine anne kız kahvesi içilmeden olmaz ! Hemen kurulduk karşı köşedeki Foodie'ye, karşılıklı sözler verdik sağlığımıza dikkat etmek üzerine :) Foodie şahane yerdir; çünkü yağsız unsuz şekersiz eser miktarda kalorili tatlılar yapan minnak pastanedir.

Hazır gelmişken Nişantaşı'na en sevdiğim aktar Safran'a da uğramadan gitmedim. Aldım en güzelinden melisa,papatya,yeşilçay ve mate çaylarımı.Aradığım tüm aktar malzemelerini eksiksiz tek bulduğum yer burası. Özellikle son dönemde "eat clean: temiz ye temiz yaşa diyet ye fit yaşa" takıntım sayesinde tanıştığım agave şurubu , yulaf unu, karabuğday unu , kinoalarımı da aldım pek bir rahatladım:)
http://www.safranorganik.com/


Yeni başlayan her ayda beni heyecanlandıran şeylerden biri dergilerin yeni çıkan sayılarıdır. Eve gelir gelmez taze demlenmiş bitki çaylarımın yanına , sevdiklerimin Haziran sayılarından yaptım bir potpori :) Benim favorilerim ; Evim, Elele , Elle shopping , ALL , Elle Decor , Country Sampler . Bu konuda tavsiye varsa seve seve alırım ! İlgi alanlarım açıkça belli :) Alışveriş ve Ev !

Alışveriş demişken ;BrandSpark International firması tarafından 13.000 bağımsız tüketici katılımı ile yapılan araştırma sonucunda Türkiye'nin gıda&içecek , kişisel bakım & güzellik ve çamaşır&ev bakımı kategorilerinden en iyi yeni ürünleri seçilmiş. Ben şöyle bir göz gezdirdim 13.000 kişi ile aramda bir yakınlık kuramadım. Siz de bir göz atın bakalım var mı sevdiceğiniz  " www.eniyiyeniurunodulleri.com "

Sabah hastane önünde arabayı park etmek için yer bakınırken ,boş yerin oradaki beyi yeni ismi ile vale eski ismi ile değnekçi sanmam ve o kişinin miletvekili  Sırrı Süreyya Önder çıkması, benim utanmam , onun ise kahkaha atması ile başlayan gün.. Dönüş yolunda ,Mecidiyeköy ışıklarda ,bir grup belli ki kimyasal madde ile dolmuş cam silicilere karşı verilen mücadele, fazla miktarda korkma , hemen yanımızda durumu izleyen polis memuruna şikayet etme medet umma , karşılığında "yapacak birşey yok indirseydin kafasına , arabaya koy bir sopa" yanıtıyla olduğum yerde beni kaldıran, gözlerimi boşluğa doğru bırakan biten gün.

Yine de güzel Boogün...

2

KEEP CALM and GO SHOPPING ! PART 2


Dün yaptığım alışverişler bir posta sığmayınca boogün kalan yerden devam...( buna da sığmayacak ! )
Hava kararsın dursun konu alışveriş olunca bana her yer bahar her yer güneş:)

Ev alışverişine baktım kendimi kaptırdım gidiyorum iç ses kontrol sistemim hemen devreye girdi " hooop kadın, daldın una şekere mutfağa banyoya, evi süslüyorum derken seni asıl mutlu edenleri unutma !"  Uyarıyı hemen dikkate aldım tabi :) Olay mahalinden hemen uzaklaştım ve attım kendimi Sevil'e Sephora'ya. Bitmiş birkaç savaş boyamı tedarik ederken yeni ne var ne yok diye de göz attım. 

Sizin için Boogün'ün sürekli kullandığı favori malzemelerini de aşağıda bir araya getirdim. Söz konusu makyaj olunca sadece üç marka kullanıyorum ARMANI , BENEFIT, LANCOME. Makyaj ile olan samimiyetim çok genç yaşlarımda başlamış olsa da dostluğumuz son 3-4 senedir oluştu. Hatırlıyorum da korkunçtum ve beceriksizdim :) Hiçbir zaman ağır makyaj yapmadım ama karlı havada kaleye geçen kaleciler gibi göz altıma çektiğim kömür karası siyah kalemler yüzünden annemden az çığlık duymadım ! Makyaj benim için eşittir az olsun öz olsun, ışıltısız olmasın :)


1: Özellikle son yıllarda kışın soluk benzimize birşey sürmeden çıkamaz oldum. Fondöten benim için hep uzak olsa da son yıllarda çıkan BB'ler hayat kurtardı. Çok ama çok marka denedim ve kararımı benim canım BENEFIT'imin yeni BB'si BIG EASY'inden yana verdim. Hem ince yapısı hem de renk dengesi şahane.

2: ARMANI son yıllarda makyajda cidden devrim yaptı ! Özellikle fondötenleri ile ödül almalara doyamadı. Eğer ihtiyacım çok ağır olmayan bir fondötense bu ince kızı kullanıyorum. FACE FABRIC kadifemsi dokusunun verdiği keyif inanılmaz.

3: ARMANI'nin ödüllüsü MAESTRO serisi. İçinde inci özleri olduğu söylenen kalbimin birincisi:) İncecik yapısı ve güçlü kapatıcılığı ile kullanırken keyiften keyfe koştuğum ürün :)

4: Eğer bir pudra kullanacaksam fondöten üzerine veya sadece cilt üzerine BENEFIT HELLO FLAMLESS cildi kurutmaması ile kalbimi çalmaya yetti.

5: Gözenek sıkılaştırıcı da diyebiliriz makyaj altı bazı da. Ben kendisine baz diyorum:) the PORE farklı ürün daha önce kullandığım hiçbirşeye benzemiyor. Memnunmuyum evet çok mu sık kullanıyorum hayır.

6: Biraz genetik biraz da fazla pc kullanmanın bana anlamsız hediyesi göz altı morlukları. İstediğini yap onlar orada duruyorsa kötü gözükmek kaçanılmaz. Kendimi bildim bileli concealer kullanıyorum. Concealer dediğin ince olmalı, birikme yapmamalı, kurutmamalı , iyi kapamalı , resimlerde kocaman beyaz halkalı gözlerle çıkartmamalı. Denemediğim marka kaldı mı bilmiyorum :) Ama aradığım tüm bu özelliklere en yakın ürün ARMANI MAESTRO dark circles serisi oldu.

7: Kaşlar ah o kaşlar sürekli çıkan , bozulsa tüm surat ifadeni bozan , bakım denilince akla son gelen, alıngan, fazla alsan hemen küsen çıkmayan kız. Kaşlarımla ilgili genel itibari ile sorunum olmasada ara ara beliren seyreklik sorunumu bu şahane ufaklık çözdü ! Kaş farları ne yaparsanız yapın doğal durmuyor, kalemler yıpratıyor BENEFIT'in bu kaş rimeli araları ince çizgiler halinde doldurduğu için anlaşılması oldukça zor oluyor.

8: Göz makyajında nerediyse tek kullandığım malzeme göz kalemidir. Far sürmek bir sanattır ve benim o sanat dalına ilgim hiç olmadı. Kaldiki bence far ağırdır , ben az özdür ilkesi ile makyaj yaptığım için göz kalemi herzaman vazgeçilmezim. Onsuz makyaj yapıyor muyum düşünüyorum sanırım çok çok nadiren. E kalem işi de önemli mevzu, kolay sürmen için yumuşak olsun ama yumuşak yapısından dolayı da gün içnde dağılmasın akmasın ha bir de mümkünse sabah sürelim tüm gün kalsın. ARMANI'nin bu kara kızı  tüm bu saydıklarımı %100 karşılıyor . 

9: İşte benim siyah atım LANCOME HYPNOSE'um :)O her seferinde boşuna uğraşıosun en iyi benim dese de, dur şunu da bir deneyeyim derken gereksiz masrafa girdim durdum yine döndüm bu sefer tam durdum :) üzerine yok !

10-11 : Hayatım boyunca kırmızı rujlu kadınlara özendim. Arada bir niyetlendim denedim ama yok olmadı olamadı. Hem sürmeyi beceremedim hem de dudakların o denli ortada olmasını sevemedim. O yüzden hiçbirzaman mat koyu rujlar süremedim.Tercihim gloss ya da neredeyse saydam rujlardan yana. ARMANI'nin bu her iki serisinde benim kullandığım renkler bunlar, oldukça fazla seçeneği var. Glosslarda yapış yapış olmama hissini, rujlarda ise mat olmamaları ve dudağı nemlendirmelerini seviyorum.

12: Ve gönlümün yıldız ikilisi BENEFIT TINTler. Sabah sürdüğüm allık otursun oradan hiç kalkmasın isterim .İşte bu likit kızlar tam da böyleler. Hem renk tonları doğal ve taze , hem dudağa da sürülebiliyorlar hem de ciddi ciddi kalıcılar ! Bye bye toz allıklar ...

13-14-15-16 : Frapan bir kadın değilim ama var işte içimizde derinde bir yerde o simler taşlar ışıltılar:) Makyajda da en sevdiğim aksesuar da bunlar ! Yanaklar biraz ıslak biraz parlak görünmeli .Bu 4lü en sevdiklerim. Hangisi en iyisi derseniz hepsi iyi çünkü , hepsi birbirinden farklı. Biri ıslatıyor , diğeri pembe parlaklık veriyor, biri bronz diğeri beyaz ışıltı veriyor. Gün ne derse o sürülüyor :)

Boogün'de bitiriliyor...




0

KEEP CALM and GO SHOPPING !




Yıllardır annemden düzenli aralıklar ile "almanın sonu yok evlaaaadım!" uyarısını alıp durdum. Ama tam da onun dediği gibi sonu yoooook işte nasıl bitireyim ! :)
Bakınız bir alışverişkolik daima davranışı üzerine geçerli bir sebep sunar örneği :)

Mevsimlerin kafasının karıştığı şu günlerde bir sabah kızgın kumlardan serin sulara atlarken bir sonraki sabah kalorifer yanıyor mu diye elle çaktırmadan yoklar olduk . Boogünlerde yağmur var İstanbul'da ve ben hiçbirzaman yağmur insanı olmadım! "Yağmur yağsada şöyle otursam pencere önüne elimde kahvemle" fikri benim antiromantik bünyeme oldukça ağır. Bu yüzden madem yağmur var şehirde o zaman biz şehirlilerin sığınaklarına koşmak lazım ;"AVM"lere :)

Boogün tam da bunu yaptım, hem yağmurdan korundum :P hem de havadaki karanlığı geride bırakıp içimi aydınlattım ( içi aydınlatırken bütçeyi kararttık ama canımız sağolsun)

Malum, işten yeni ayrılmış evde yaşam görgüsüzü bir insan olarak aklım fikrim sürekli evde , hergün bir yerine girip aklımda dekorasyon fikirleri ,uzun alışveriş listeleri dolanıp duruyorum.
Boogün hayatımda bir ilk gerçekleştirdim , avmdeki ilk duraklarım tabak çabak çarşaf havlu mağazaları oldu. Tüm bu ziyaretlerimin sonucunda English Home'dan oldukça mutlu ayrıldım :) Bu aralar göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim. Markanın fiyatları ilk açıldığı döneme  kıyasla oldukça düşmüş ,üstelik artık internetten de sipariş verebiliyorsunuz. Ancak mağazada kesinlikle çok daha fazla çeşit var bilginize.  http://www.englishhome.com.tr/ Ben neler aldım ;






































1: Oldum olası havlulara bayılırım.Neredeyse gün aşırı değiştiririm.Hem banyoya görsellikleri ile kattıkları keyif hem de mis kokuları ile benim cazibelilerim :)
2:Aksesuarsız olmaz! Yıllardır kaç tane aldım bilmiyorum.Sürekli değiştiririm, balığı görünce de dayanamadım.
3:Bu kadar havluya banyodaki askılar yetmeyince bu şahane ferforje havluluk tam hayalimdeki parça oldu!
4:Dönme dolap ! İstinasız her kadının kalbini çalan çapkını sen al cupcakelik yap bir de pembe yap! İlk görüşte aşk gel sepete :)
5:Amerikan servisler yemeğin tadını arttırır benim için.Bu keten güzelleri görünce dayanamadım.4 farklı rengini birden kucakladım.
6:Bu aralar hem sağlıklı beslenme hem de yeni lezzetler deneme nedeniyle oldukça fazla mutfakta zaman geçiriyorum.Günün menüsü üzerimde olmasın diye bu retro kız ile hemen samimi olduk :)
7:Pembe en sevdiğim renklerden biridir ( hiç belli olmuyor dimi) Ama sadece aksesuarlarda neredeyse çok az pembe giyerim.Pembe panjurlu evim olmadı bari pembe mutfağım olsun istedim bu tatlı mı tatlı altı kaydırmaz halıyı kaptım geldim.Fiyatı kendisinden tatlı 49.90 TL
8:Bu kadar pembe bana bile fazla geldi haklısınız ama bu minnak öyle hüzünlü bakarken bana onsuz alışverişi tamamlamam mümkün değildi :)

Tüm bu yeni kızlarla eve gelindi hemen hepsinin hakkı verildi !
Pembenin verdiği mutluluk yetmedi bünye akşamüstü tatlı tatlı diye söylenince yaptım en güzelinden diyet muzu muffinimi ve yulaflı atıştırmalıklarımı.Krize birebir bu şahane tarifler ve benim pişmişlerim aşağıda ;)






Boogün hava siyah gönlüm pembe bitti...

Yarın diğer alışveriş notları ile devam, pos aldı başıını gitti :)


0

Boogün Günlerden "GEZİ"


Geçen sene bugün hava daha güzeldi...Güzeldi çünkü biz güzeldik...
Hepimiz aynı anda uyandık ve bir daha hiç uyumadık...
Kendimize şaşırdık ne kadar gençtik, ne kadar zekiydik ...
Ne çok şey öğrendik...

DİRENiş ne bilmezken DİRENdik...
Tüm Dünyanın gözlerini bize çevirdik...
Korkuttuk hem de çoook korkuttuk...
Ama biz hiç korkmadık...
İlk defa rengarenk olduk , ama fikrimiz kalbimiz tek renk oldu...
Hergün hem çok üzüldük hem çok sevindik ,hem çok ağladık hem çok güldük ve çoğaldık...

Unutmak mümkün değil, unutmayacağız...
Bana kazandırdığı herşey için hergün teşekkür ediyorum.
0

EVDE BİR BEN BİR DE O !

Benim kız 2 hafta önce ameliyat oldu ( kız = köpek )
Günlük pansumanı , maması , ilacı derken bu aralar günler genelde evde geçiyor ...güzel de geçiyor; du ta ki bu sabah mutfakta bir canlı ile karşılaşıncaya kadar ! Gün  gün değil gerilim filmi oldu!  Bu böcek korkusu yıllardır tepemde...Hayır timsah görsem mutfakta bu kadar korkmam...Bazı insanlar korku değilde iğrenme diyorlar. Hayır efendim ben ciddi ciddi korkuyorum cüssesimin neredeyse binde 1i varlıktan :( Gece keşke pencereyi açık bırakmasaydım diye tüm gün söylenip durdum. Susuzluktan kurumak üzereyken ( mutfağa su almaya dahi giremedim, ciddiyim !)eşimi işten eve çağırma noktasına geldim gittim geldim vazgeçtim.

 
Korkularının üzerine git mevzusu her konuda geçerli olabilir benim için ama ,söz konusu böcek ise ( yazarken irkiliom adını ) gitmemmmm ! Yıllardır tartışılır korku içgüdüsel midir sonradan mı öğrenilir ? Çoğunluk sonradan öğrenilir diyor...Peki ne zaman öğreniyoruz , nasıl öğreniyoruz, neden bazılarımız hiç kormazken bazılarımız benim gibi çıldırıyor ? Bu beyin işi bir garip ...kaç kitap okudum hala benim için en gizemli şey...
Neyse, evde bir o bir ben tüm günü geçirdik ki kendisini görmemle ortalıktan kaybolması bir oldu.Şu an nerede napıyor ilgilenmememkle beraber, İstanbul bugün cayır cayır yanarken evde, ev botlarıyla geziyorum!

Ev hapsinde olunca , bir de mutfak bugün devre dışı olunca marketten almam gerekenleri napsam diye bakındım webte. Carefourun online siparişini görünce pek bi sevindim ama sonra sevincim teslimatın saat aralıklarında yapıldığını görüp tek müsait saatin akşam olduğunu görünce başladığı yerde kaldı.Sonra dur ben bizim eve yakın Carefouru arayayım dedim, Ta ta ta hemen getiriyorlarmış ! Ne şahane hizmet ama.Ben web sitelerinden dilediğim marka ürünleri seçtim, telefondaki bayana ilettim 30 dk sonra torbalar kapıda ! Zaman tasarrufuna verdikleri bu hizmet için kendilerine teşekkür ederim:) Ayrıca açken markete gitmek uzuuuuun bir fiş ile çıkmaktır bilirsiniz, bu sayede kaçamaklarınızın da önüne gçemiş oluyorsunuz :) ( Bakınız BOO diyetle kafayı bozmuş durumda )

Evde oturmak benim için aslında büyük servet ! 12 ylın son 8 yılı kurumsalda olmak üzere sürekli çalıştım. Ofiste hep gündüz saatleri evde olmanın hayalleri ile dolandım durdum. O yüzden bu durumdan asla ama asla şikayetçi değilim ki zaten ben ev tipiyim:) Fırsat bulamadığım kitaplar ile oyalandım boogün biri PUCCA "Ay Hadi İnşallah" , diğeri Zülfü Livaneli "Kardeşimin Hikayesi" İkisi de çok keyifli.Bir ondan bir bundan yapmak daha da keyifli:)
 

Bol okumalı bir gündü, arada webte de gezdim ,haberlere bakındım ki boogünler okumak görmek istemiyorum:( Maalesef 3 Maymunum...Katlanamıyorum artık, çözüm de olmayınca çaresizlik hissi beni daha çok yoruyor...Neyse efendim, gazetelerde dolanırken evlilik üzerine şöyle bir cümleye denk geldim " herkes karşısındaki insan , onu ilk tanıdığı günkü gibi kalsın istiyor.Oysa birlikte kalabilmenin yolu birlikte değişebilmekten geçiyor " Ne şahane cümle ama değil mi?  İlişkilerdeki tüm sorunların ana merkezini gösteriyor aslında. Bunu okuyunca aklıma Ahmet Altan'ın benzer konudaki yazısı geldi o da özetle şöyle diyordu " birini görüyoruz,çok beğeniyoruz ,çok seviyoruz sonra zihnimizde onun için bir kalıp oluşturuyoruz ve sağından solundan ittirerek onu o kalıba sokmaya çalışıyoruz.Oysa ilk gönlümüze düştüğünde onun O hali değil miydi ? Neden şimdi bizim gibi olsun istiyoruz? " Tam cümleler bu olmasa da bende bulduğu anlam bu:)
Bu arada ilk cümleyi kim demiş? JUSTIN TIMBERLAKE :) Kendisini zaten müziği ile severdim , şimdi bir daha bir daha sevdim:)

Boogünü'de böyle bitirdim...

Boogün, yazarın günlük yaşadıklarını sizlerle paylaştığı öneriler verdiği eğlenceli bir blog... İçin Özel Olarak Tasarlanmıştır © -2014. Her Hakkı Saklıdır | Destek-Blogger

Blog Tasarım-Değmesin yağlı boya